Osmanlı Dönemi
1857 - İmtiyaz Fermanları: Osmanlı İmparatorluğu’nda fikri mülkiyet haklarına yönelik ilk adımlar, fermanlarla verilmiştir. Bu dönemde, belirli üretim yöntemleri ve yeniliklere imtiyaz hakkı tanınarak bu kişilere ayrıcalıklar sağlanmıştır. Örnek: Vergiden muafiyet, devlet desteği veya unvan verilmesi.
1870 - Alamet-i Farika Nizamnamesi: Osmanlı döneminde çıkarılan bu düzenleme, markaların korunması konusunda ilk resmi mevzuattır. Bu nizamnamenin amacı, ticaret alanında kullanılan işaretlerin ve markaların taklit edilmesini engellemekti.
1871 - İhtira Beratı Kanunu: Türkiye'deki ilk patent kanunu olarak kabul edilir. Bu düzenleme, yenilikçi buluşlara "berat" (patent) verilmesini sağlamış ve bu buluşları hukuki koruma altına almıştır.
Erken Cumhuriyet Dönemi (1923-1950)
1923 - İzmir İktisat Kongresi: Cumhuriyet’in ilanından hemen sonra düzenlenen bu kongrede, sanayi ve teknolojinin gelişimi için yeniliklerin desteklenmesi ve korunması gerektiği vurgulanmıştır.
Kongrede alınan kararlardan biri, patent ve marka haklarının korunmasıyla sanayi yatırımlarını teşvik etmektir.
1928 - Türk Medeni Kanunu ve Ticaret Kanunu: Yeni Cumhuriyet döneminde, ticaret ve mülkiyet haklarına ilişkin düzenlemeler yapılmış ve bu düzenlemeler fikri mülkiyet haklarının temelini oluşturmuştur.
1942 - Marka ve Patent Kanunu: Osmanlı'dan devralınan kanunların modernize edilmesi çalışmaları başladı. Bu süreçte, fikri mülkiyet haklarının uluslararası standartlara uygun hale getirilmesi hedeflenmiştir.
Modernleşme ve Uluslararasılaşma Dönemi (1950-2000)
1955 - Paris Sözleşmesi’ne Katılım: Türkiye, fikri mülkiyet haklarını korumaya yönelik en önemli uluslararası anlaşmalardan biri olan Paris Sözleşmesi'ne katılmıştır. Bu sözleşme, uluslararası ticarette marka ve patent haklarının korunmasını sağlamıştır.
1986 - Madrid Protokolü’ne Katılım: Türkiye, markaların uluslararası tescilini kolaylaştıran Madrid Protokolü’ne dahil olmuştur.
1994 - Dünya Ticaret Örgütü ve TRIPS Anlaşması: Türkiye, Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olarak TRIPS (Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları) Anlaşması’nı kabul etmiştir. Bu anlaşma, Türkiye’de patent, marka ve diğer fikri mülkiyet haklarının korunmasında uluslararası standartlara geçişin önemli bir aşamasıdır.
1995 - Türk Patent Enstitüsü’nün (TPE) Kurulması: 544 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulan TPE, Türkiye'deki marka, patent ve tasarım haklarının korunması ve yönetimi için önemli bir kurum haline gelmiştir.
Günümüz ve Yeni Düzenlemeler (2000 ve sonrası)
2004 - Avrupa Patent Sözleşmesi’ne Katılım: Türkiye, Avrupa Patent Sözleşmesi’ne taraf olmuş ve Avrupa Patent Ofisi ile iş birliğini artırmıştır. Bu, Türkiye’deki buluş sahiplerinin Avrupa ülkelerinde de patent almasını kolaylaştırmıştır.
2017 -Sınai Mülkiyet Kanunu:
Patent, marka, tasarım ve coğrafi işaretler gibi fikri mülkiyet haklarına ilişkin düzenlemeleri tek bir çatı altında toplamıştır.
Bu kanun ile birlikte, incelemeli patent ve incelemesiz patent gibi kavramlar düzenlenmiş, coğrafi işaretlerin korunması konusunda önemli adımlar atılmıştır.
Kanun, yenilikçi çalışmaların teşvik edilmesi için birçok kolaylık getirmiştir (örneğin, tescil sürelerinin kısaltılması).
2023 - Ulusal Strateji ve Dijitalleşme:
Türkiye'de fikri mülkiyet haklarının korunmasına yönelik süreçlerin dijitalleşmesi hız kazanmıştır. Online başvuru sistemleri ve uluslararası iş birlikleri, Türk Patent ve Marka Kurumu (eski adıyla TPE) üzerinden daha etkin bir şekilde yürütülmektedir.
Commentaires